Examples
Ağırbaşlılık nerde kaldı yahu?
أين الكرامة؟
Bu bir ağırbaşlılık* fişi.
انها رقاقة الرصانة
Beni ağırbaşlılıkla tehdit etti... yine.
قام بتهديدي بفارس مجدداً
-Ağırbaşlılıkla. -Lütfen artık sıfat kullanma.
بجديه - بدون مقدمات من فضلك -
Ağırbaşlılığımı düşününce şarap aklıma gelmiyor.
عندما اتناول الطعام برزانه, لا افكر في الخمر.
Sarhoş olmak müthiş. ağırbaşlılık öldürüyor beni.
انها جيدة لتسكر الريجيم يقتلنى
Hayatlarını erdem, yoksulluk ve ağırbaşlılık içinde sürdürdüler.
والذين عاشوا حياة تقشف كامل والفقر والعزلة
Bizler yetişkiniz Astrid. Bunu ağırbaşlılıkla karşılamalıyız.
جميعنا نكبر بالسن، (استريد). علينا أن نكبر بالكرامة.
- Bu poker fişi mi? - Ağırbaşlılık fişi.
- هل هذه فيشة بوكر - انها فيشة رصانة
- 6 aylık mı? - Ağırbaşlılık fişi mi aldın?
- عمرها ستة اشهر - لديك فيشة رصانة