Examples
Gündem yaratmıştı.
أنا متأكد بأنه من المحتمل أنه يعرف, إنه على القائمة
Gündeme getirmemeliydim.
لم يجدر بي أن أذكركِ بذلك
- Tekrar gündemde.
لقد عاد
Gündem, benim bir gündemim var.
جدول أعمال، لديَّ جدول أعمال.
Bahsettiğimiz gündem. Bilirsin işte, "Barışı Artırın" gündemi.
الذي تحدثنا عنه "زيادة السلام"
Onu gündemden nasıl düşürebiliriz?
(كيف نوقف أعمال(بيلوسي
İlk gündem maddemiz...
أول طلب لعملنا...
Ben bir gündem değilim.
أنا لست بجدولَ أعمال
Ama şu anda gündemde.
حَسناً، هو أخبارُ في الوقت الحاضر.
Bugünkü gündemde neler var?
ماذا في القائمة اليوم ؟