Examples
Yüksek zümreden.
.شخص رفيع المستوى
Yüksek zümreden.
شخص رفيع المستوى
Zümre Toplantısı, bugün Parker'ın kayık iskelesinde.
إجتماع المجتمع اليوم" ".(لدى (باركر بوتيارد
"İmtiyazlı zümrelerce kenara itilmiş öğrencilerin şampiyonu."
بطل للطلاب وقف بجانب إمتيازات الطلبة والنخبة
Sadece bir kişi veya zümrenin değil, bütün insanların.
ليس في رجل واحد ولا مجموعة رجال لكن في كلّ الرجال. فيكم
Kadınlar yasak şehirde yaşayan gizli bir zümreye ait insanları severler.
أمثالها أشبه بأعضاء في قبيلة سرية .تعيش في مدينة محرمة
Bir ülkenin sorumluluğu... ...belli bir zümrenin elinde olamaz.
مسؤولية الوطن ليست في أيدي القلة المختارة
Bu parasal sistem... ...kendi yapısı içinde zümreler oluşturmuşken.
.قد يحصل علي 60 ألف دولار سنويا اذا كان محظوظا أو سواء كان النظام النقدي هو الذي يحوي انقسام طبقي ضمني في بنيته الأساسية
Sadece bir kişi veya zümrenin değil, bütün insanların. Senin de.
ليس في رجل واحد ولا مجموعة رجال لكن في كلّ الرجال. فيكم
Bu parasal sistem... ...kendi yapısı içinde zümreler oluşturmuşken.
أو سواء كان النظام النقدي هو الذي يحوي انقسام طبقي ضمني في بنيته الأساسية