Beispiele
Hayır, uyuşturucu maddeler olmaz.
كلا, لا أستطيع أخذ شئ مُستخلص من المخدرات
Hayır, uyuşturucu maddeler olmaz.
كلا، لا أستطيع أخذ شئ مُستخلص من المخدرات
Onlara uyuşturucu maddeler satıyormuşsun.
بأنّك بِعتَلهم مواد تَذهب العقلِ.
Uyuşturucu madde bulundurmaktan suçlanıyorsunuz.
Valburn, تتم محاسبتك مع الجنائية حيازة المخدرات.
- Onun yargılanması uyuşturucu madde bulundurmaktan.
ـ القضايا المتهم بها ليس لها أي دليل ـ لا يا شيخة
Zorla uyuşturucu madde verdiğimizi anlayacaklardır.
لأنهم سيكتشفون بأنه تناول هذه العقاقير رغماًَ عنه
Zorla uyuşturucu madde verdiğimizi anlayacaklardır.
هم سَيَكتشفونَ انه تم اعطاءه المخدرات بالقوه.
Yani ülkeye uyuşturucu madde sokma işinde.
الذي يهرب مخدرات غير شرعية إلى هذه البلاد
Uyuşturucu maddeleri yasaklayarak değil, yasallaştırıp vergiye bağlayarak.
... ليس بواسطة إتهام الخارجين عن القانون لكن بواسطة تقنين ما يفعلوه و فرض الضرائب القانونية عليهم
Oh bummer.(Bummer=uyuşturucu maddenin kötü etkisi)
ايها العنيد