Beispiele
Vicdanini rahatlatmak.
لـ اسكان .. ضمير مذنب
Rahatlatmak için.
فقط من أجل أن تهديء
- Rahatlatmak yeter, Sookie. - Affedersin.
- يكفي تعزية ياسوكي - آسفة
Elimden geldiğince insanları rahatlatmaktır.
ومن يستمع
Seni rahatlatmak için geldim.
أنا هنا فقط لأساعدك
Sadece onu rahatlatmak istedim.
أردت فقط أن أطمئنها
Kendini rahatlatmakla meşguldün sanırım.
.لابُد وأنكِ كنتِ مشغولةً بفعل لا شيء
Rahatlatmak, liderliğin bir parçasıdır.
لَكنك لست الأميرة بانشالي
Rahatlatmak liderliğin bir parçasıdır.
هل لي بأن أقحم شئ في هذا الحديث - تفضل .رجاء -
Ama birinin kalbini rahatlatmak..
مثل لون المنزل وغيرها من التفاهات