اَبَّدَ {[ِتَأْبِيْدًا]}
Beispiele
Gitmeden önce onları ölümsüzleştirmek istiyorum.
أريدهما أن يكونا خالدين قبل أن يذهبا
Gitmeden önce ölümsüzleştirmek istiyorum onları.
أريدهما أن يكونا خالدين قبل أن يذهبا
Bence bu anı ölümsüzleştirmek lazım.
اعتقد انه يجب أن نتعرف على اللحظة
Orada tam 350 erkeği öpmüş. Bence bu anı ölümsüzleştirmek lazım.
لقد قبلت 350 رجلاً في هذا المكان
Ve bu anı ölümsüzleştirmek için özel bir şey planladık,
ولإحياء هذه المناسبة لقد خطّطنا الى تكريم خاص
Ve savaşı ölümsüzleştirmek için birlikte gelen bir ressam, Fujita.
ورسام رافقهم ليخلد المعركه وهو فوجيدا
Britta Perry, bu anı filme dökerek... ...ölümsüzleştirmek için oradadır.
بريتا بيري) هناك لتخليد) اللحظة بصورة
Insanlığın kendisini ölümsüzleştirmek için seviyor nasıl. Sonsuza kadar yaşayabilir düşünüyor!
! كم يحب الجنس البشري تخليد نفسه يعتقد أنه سيعيش للأبد
Ve bu efsaneyi ölümsüzleştirmek için... ...emrediyorum ki bundan sonra... ...yıldız takımları arasındaki yerlerini alsınlar.
...ولتصبح اسطورته دائمة... ... اامر بذلك منذ الان... سيوضع بين النجوم... .والابراج
Ama ben senin bunu ölümsüzleştirmek için yeteri kadar yetenkli olduğunu düşünüyorum.
لكن أعتقد أنكي موهوب بما فيه الكفاية لتَخْليد هذا.