لَعِبَ {[لَعِبْا]}
Beispiele
- Oyun oynamak yerine...
ممارسة الالعاب ضد ممارسة القوانين الرياضة؟
Oyun oynamak ister misin?
تريدين تمضية الوقت
Bahçede oyun oynamaktan vazgeç.
كفاية تَسَكُّع في الفناء الخلفي.
Oyun oynamak ister misin?
هل تريد أن تلعب لعبة؟
Belki oyun oynamaktan yorulmuşsundur.
ربما فكرتى انكى تعبتى من اللهو
Oyun oynamaktan bıktım.
لقد اكتفيت من اللعب معكي
Oyun oynamaktan hoşIanıyorsun, ha?
أتريد اللعب معى؟
Seninle oyun oynamak istemiyorum.
لا أريد لعب الألاعيب معك
- Oyun oynamak istemedin mi?
أردت لعب لعبتي، أليس كذلك؟
Artık oyun oynamak istemiyorum.
و لكنى لا أريد أن ألعب المزيد من الألعاب