Beispiele
Akana kadar gergin dur.
ابقي ثابتة حتى يخرج
Gergin dur bakalım. İşte oldu.
وأبعد سيّارتك القذرة عن ممرّي
Bize gergin durumlarla başa çıkabilecek kişiler lazım.
نحن نحتاج الناس الذين يستطيعون التحكم بالمواقف المتوترة
Çok gergin bir durumda.
إنها تعاني من الأجهاد
Çok gergin bir durum.
ذلك مزعج
Şu an bile iki ülke arasındaki ilişkiler... ...yeterince gergin durumda.
العلاقة بين البلدان متوترة بمّا يكفي
Son bir tane kaldi. Gergin dur bakalim. iste oldu.
!(تشارلي) أزلته كله، لماذا؟
Enron'dan beri hatırı sayılır muhasebe şirketleri gergin durumda.
منذ فضيحة (انرون)، كل شركات المحاسبة حسنة السمعة في حالة فزع
Aaron, çok gergin görünüyor. Durun.
.آرون)، تبدو عصبياً للغاية !(توقّف.
Gerginim. Garip bir durum bu.
.أنا متوتر. هذا غريب