Beispiele
Kesinlikle. Geniş ölçüde hem de.
.بالطبع، وشاملة
Her zaman oybirliğinin geniş ölçüde sağlanmasını istemişizdir.
..نحن نريد و لطالما أردنا الإجماع الأوسع
Başarısını geniş ölçüde hak ettiğine inanıyorum.
أنا أظن أن نجاحها يرجع، بجزء ...كبير
Büyük ihtimalle ölümden sonra geniş ölçüde bir işle yapılmış.
ربما أثناء عملية تشريح كاملة
Allie tatlım, bildiğin gibi ilk iki kitabımda ölümü geniş ölçüde yazdım.
لقد كتبت عن الموت كثيراً في كتبي الأولى
İnsan, hayal gücü ne kadar genişse o ölçüde vahşi olabiliyor.
ولديهم القدرة اكثر من التخيل
Galen'in çalışmaları geniş ölçüde... ...16. yüzyıla kadar... ...kabul edildi... ...ta ki modern anatominin babası Vesalius... ...onun önemli hatalarını kanıtlayana kadar.
قُبِل عمله على نطاق واسع ،حتى القرن السادس عشر عندما أثبت (فيزاليوس)، أب علم التشريح الحديث .أنّ (غايلن) قد إرتكب بعض الأخطاء الفادحة
Bu sabah üçe on kala Brighton'da Muhafazakar Parti konferansının hemen önünde... ...Grand Hotel'de geniş ölçüde hasar veren... ...bir patlama meydana geldi.
في ال2:50 دقيقة صباحاً حدث إنفجار (تسبب بضرر كبير في فندق (غراند) في (برينغتون مشهد من مؤتمر حزب المحافظة
De ki : " Şüphesiz Rabbim rızkı dilediğine genişletir ve bir ölçüye göre verir , fakat insanların çoğu bilmezler . "
« قل إن ربي يبسط الرزق » يوسعه « لمن يشاء » امتحانا « ويقدر » يضيقه لمن يشاء ابتلاءً « ولكن أكثر الناس » أي كفار مكة « لا يعلمون » ذلك .
De ki : " Şüphesiz Rabbim rızkı dilediğine genişletir ve bir ölçüye göre verir , fakat insanların çoğu bilmezler . "
قل لهم -أيها الرسول- : إن ربي يوسِّع الرزق في الدنيا لمن يشاء مِن عباده ، ويضيِّق على مَن يشاء ، لا لمحبة ولا لبغض ، ولكن يفعل ذلك اختبارًا ، ولكن أكثر الناس لا يعلمون أن ذلك اختبار لعباده ؛ لأنهم لا يتأملون .