Beispiele
Bir Kızılderiliyi gafil avlamak zordur.
يتفرض بي أن أكون لست سهلاً طالما أستطيع التسلل خلف هنديّ
Beni gafil avlamak için gülümsüyordu.
لذا ، كان يبتسم ليُلهيني
Beni gafil avlamak, ha? Merdivenimi kırmak, ha?
تضربونني فجأه؟ ولقد كسرت الدرج
Seni gafil avlamakta daha iyi oluyorum.
مرحباً - مرحباً - مستواي بدأ يتحسن في التسلل من الخلف
Seni gafil avlamakta daha iyi oluyorum.
مستواي بدأ يتحسن في التسلل من الخلف
Doliler hızlı olduklarından, bir tilozorun tek şansı onları gafil avlamak.
...لأن زواحف (دولي) سريعة فإن أفضل رهان لـ(تايلوسور) هو اصطيادها فجأةً
Bizi gafil avlamak için ölü numarası yapıyordu. Bravo.
لقد كان يدعي المرض سابقا ليأخذنا على حين غرة
İnsanları gafil avlamak için mükemmel, ki o da iyi bir şeydir.
متقن للتحليق فوق الناس، وهذا شيء جيّد جدا
Bak, tek yapman gereken, Ed... ...ihtiyaçlarını tahmin edip, kızı gafil avlamak.
أرأيت ، كل ما عليك (فعلُه يا (إد أن تتوقّع إحتياجاتِها وتُشبعها بالكامل