Beispiele
Omuza el atmak.
يا إلهي, كان ذلك مدهشا! لم أشعر بمثل هذه الحيوية طيلة حياتي
El atmak için 500 istiyor.
أنه يريد 500 فرنك.
Başkan duruma kişisel olarak el atmak istemiş.
إن الرئيس يبدو بأنه متخالف مع فكرة أنه متورط في ذلك شخصياً
FBI, Killian'ın operasyonuna el atmak üzere.
إن مكتب الاتحاد الفيدرالي على وشك (مداهمة أحد عمليّات (كيليان
Dümene bir el atmak ister misin?
أترغب بتجربة القيادة؟
- Kendi başına yapmana gerek yok. - Biraz el atmaktan zarar gelmez.
انتِ لست مضطره لفعل هذا بنفسك - لمسه شخصيه صغيره لا تؤذى -
- Bir el atmak ister misiniz, lütfen? - Evet efendim.
ربما تودون مساعدتي هنا , رجاء بلي سيدي
- Bir el atın, Bay Carpenter? - El atmak...? Oh.
-- خذ يد . سيد كاربنتر؟ خذ ي------؟ اوه
Bu işe el atmak istediğinizden emin misiniz? Evet, bir şekilde...
أمتأكد من أنّك مستعدّ لهذا؟ - ... حسن, ضعيها بهذا المنوال, أنا -
O adi uyduruk lazerinle herşeye el atmak zorundaydın.
كان عليك أن تسرق الأضواء .بحيلة الليزر الحقيرة