Beispiele
Eğlencelik değil.
هذا ليس وقت للعب
Eğlencelik işte. Ben Max.
فقط ترفيه مرحبا أنا ماكس
İlaç, eğlencelik uyuşturucular?
الادوية .., المخدرات المهدئة
Eğlencelikler... ...ve biraz daha balık.
يبدو رائع - ...الترائف - و...كثير من السمك
- Eğlencelik? - Ben istemem, çok şiştim.
فطيرة؟ - .لا أريد، أنا مبطونة -
Ben bunu eğlencelik olarak ürettim.
لقد صنعتُ هذا لاستخدامه .في وسائل الترفيه فقط
Hayatım sizin eğlencelik oyununuz değil.
حياتي ليست لعبة لتسليتكم
-Niye öyle dedin? -Şifreli konuşuyorum. Eğlencelik.
لماذا قلت هذا؟ إنه شفرة, انه ممتع
BEB eğlencelikti. Bu ise ciddiydi. Savunmaya geçmiştim.
الأمهات العازبات كانت للتسلية. أما هذا فجاد لقد تصرفت كدفاع عن النفس
Atıştırmalık bir şeyler ve eğlencelik dergiler getirdik.
جلبنا معنا بعض الطعام لتناوله في الخارج بالاضافة إلى بعض المجلات