حَلّ {[حَلاّ]}
Beispiele
Çözümlemek mi?
و افترض ان هذا هو السبب الذي دفعك للقيام بهذا الموعد
İnsanların komik anlayışını çözümlemek?
أن تخرّب متعةَ كلِّ آخر؟
Buraya sadece aile vakfıyla ilgili bazı şeyleri çözümlemek için geldim.
أنا هنا لإتمام أمور متعلقة بإرث العائلة
Benimle kısa sürede çözümlemek istediği bir şeyler olduğunu... ...biliyordum.
حسناً، ارتاحي فقط لدقائق إنه سريع المفعول
Pekala, Guerrero burada ve Danny'nin notlarını çözümlemekle uğraşıyor.
حسناً, "قريرو" هنا "يعمل على فك شفرات "داني
Duygularımı çözümlemek için biraz zaman hiç fena olmazdı.
اعتقد انى لا أبالى فى بعض الاحيان اذا حاولت ان تصنف احاسيسى
-Beni çözümlemek mi istiyorsun? -Nasıl olduğunu öğrenmek istiyorum.
- تيتر غير مترجم -
Bu evrakları çözümlemek için Rie ile birlikte çalışıyoruz.
(كنا نعمل مع (ري لفك شفرة تلك الأوراق
Pekala bilmece, kelimeleri çözümlemek için biri dizi dişli ve mil kullanıyor.
الأحجية تستخدم عدة أحرف و دوائر لتشفير الكلمات
Sen de Markus'un evine onunla yüzleşmek için gittin. Onunla olan anlaşmazlığımı çözümlemek istiyordum.
.صحيح، لذا ذهبت إلى منزله لمواجهتِه - .وأردتُ تصفية الأمور معه -