Beispiele
...itaatsiz olursan... ...bunu yapamayacağım.
إن أصبحتي عاصية فلن يمكنني أن أفعل هذا
Onlar zayıf, itaatsiz ve inançsızlar. "Fotoğraflar"
هم ضعفاء ومنفلتون ولا يؤمنون بشئ.
- Ne? Davranış şeklim. İtaatsiz görünür, ama değil.
طباعى يا سيدى تبدو عدوانية، ولكنها ليست كذلك
Davranış şeklim. İtaatsiz görünür, ama değil.
طباعى يا سيدى تبدو عدوانية، ولكنها ليست كذلك
Şimdi de itaatsiz, ukala bir çocuk yetiştirmeme engel oluyor.
الآن يسرق حقي في تربية طفل غير مطيع
- Artık buraya gelmemeni söylemiştim sana. - Ben itaatsiz bir çocuğum.
ـ قلت لك مرارا لا تأتى إلى هنا ـ وهل أكون فتاة عاقة؟
Ruh Hastalıkları'na gitmesi gereken itaatsiz mahkûm zapt edildi.
سجينه جامحه بحاجه الى ضبط النفس ومرافقه
Fisk ve Garner'dan devamlı olumsuz raporlar aldığından... ...mutfak görevine verilmişsin... ..."sürekli itaatsiz davranışlar" yüzünden.
لكن بعد ذلك سلسلة كاملة متزايدة من التقارير السلبية "من "فيسك" , ثم "جارنر الذي أنزلِك الى واجب المطبخ ."بسبب "سلوك متمرد مستمر
Fisk ve Garner'dan devamlı olumsuz raporlar aldığından... ...mutfak görevine verilmişsin... ..."sürekli itaatsiz davranışlar" yüzünden.
لكن بعد ذلك سلسلة كاملة متزايدة من التقارير السلبية "من "فيسك" , ثم "جارنر الذي أنزلِك الى واجب المطبخ ."بسبب "سلوك متمرد مستمر
Bu savaş insanları ekiliyor... ...ve senin kongren de Boston halkı adına... ...Kral George'ye itaatsizce muamele etmeli.
الناس تعرضت لهذه الحرب، و على مؤتمرك أن يساوي هذه المسألة