Beispiele
- Dezavantajlı durumdayız.
نحنُ في موقف سيء
Seni dezavantajlı duruma sokar.
فذلك يمنحك أفضلية ضدها
O zaman Mac dezavantajlı.
(هذا يعني أن (ماك .لا يمتلك أفضلية
Dezavantajlı olan sen olacaksın.
ستكون في موقف سيء
Yani bunlar, dezavantajlı genç öğrenciler.
أعني، التفكير فى الأمر حرمان الأطفال. . .
Siyah misketi seçerse, dezavantajlı olacak.
اذا التقط رخامه سوداء, سوف يحصل على عائق.
-Dezavantajlı bir durumdasınız Dadı Mcphee
لا بد أنك تشعرين بالاستياء مربية مكفي
- Dezavantajlı durumdayız. - Kendi adına konuş.
موقفنا سيء - تحدثي عن نفسكِ -
Miyopluk, dezavantajlı bir doğumun en belirgin göstergesidir.
قصر النظر هو أكثر الأمراض وضوحا فى المواليد
Eğer bana sorarsan biz şu anda dezavantajlıyız
إذا سألتني, فالأمور لا تجري لصالحنا