Beispiele
Elbette, toplumsal bir duygu...
بالتأكيد , إحساس مِنْ الجاليةِ. . .
Toplumsal bir faaliyet.
بَعْض عملِ الجاليةِ.
Edebiyatta toplumsal yansımalar.
إنعكاسات المجتمع في الأدب
Toplumsal sorunları silahla çözemezsiniz.
لا يمكنك أن تحل مشكلة مجتمع بمسدس
- Toplumsal bir histeriden bahsediyoruz.
ستحدث حالة هلع كبيرة
Toplumsal bir başkaldırı.
أتعلمين , التمرّد الإجتماعي
Toplumsal terbiye kuralları gereğince.
.كنوع من احترام حرمة الجثة
Toplumsal kurallar tamamiyle yıkıldı.
غياب تام للحياة الاجتماعية
Bu toplumsal bir dayanışmadır.
الناس الذين أفضل حالاً إدفعْ عن أولئك الذين أسوء حالاً.
Etnik temizlik! Toplumsal temizlik!
التطهير العرقي والتطهير الاجتماعي