Beispiele
Kalabalığı alevlendirmek için.
عندما يحصل على الحشد الغاضب
İlişkimizi alevlendirmek için... ...gecenin özel olmasını istiyordum.
أردت أن تكون هذه الليلة مميزة لإعادة العاطفة لعلاقتنا
Bunu yeniden alevlendirmek için bir sebep görmüyorum.
لا أرى فائدة من هذا الأمر
Katil, kültürler arası hassasiyeti alevlendirmek istiyor.
يرغب القاتل بإثارة حساسيات ثقافية ...القاضية، المُهاجرين
Nedir bu? DISS, iş üstünde. Ortalığı alevlendirmek için polisleri öldürüyorlar.
الـ 'د إ س س'، في عمليت خبيثة يقتلون الشرطة، ثم يشعلون نار الفتنة في الحي ليتهدم الحي، و تمضى عقود إعادة الإعمار بيديك طبعا
Roz Focker'ın dediğine göre; aşkımız alevlendirmek için . . . . . . değişik rollere bürünmeliymişiz.
وقال روز Focker أن لدينا علاقة ينبغي أن يكون معا. والدور الذي تؤديه. -- نعم ، ولكن عندي صداع.
Roz Focker'ın dediğine göre; aşkımız alevlendirmek için... ...değişik rollere bürünmeliymişiz.
سريع. ليس لدينا سوى ساعة واحدة.
Roz Focker'ın dediğine göre; aşkımız alevlendirmek için... ...değişik rollere bürünmeliymişiz.
جاك، تأتي، يجب إدخال الدور. وقال روز فكر يجب علينا شأنا مع بعضها البعض.
Özel detektifime göre... ...yönetim, bu adamı kovarak olayı alevlendirmek istemiyor.
وحسب ماورد عن محققي الخاص الإدارة لا ترغب في تفاقم الوضع من خلال اعقالة هذا الرجل.
En kötü giden ilişkilerde bile sönen ateşi yeniden alevlendirmek için tasarlanmıştır.
.مخصصة لإعادة الروح إليها من جديد .حتى مع أسوء العلاقات