Beispiele
Ayrılmak için.
. وفحل بصل - . لنفتح شهيتنا
- Ayrılmış. - Ayrılmak?
سافر الآن - سافر؟
Ayrılmaktan hoşlanmadılar.
لا يحبون الإفتراق عن بعضهم
Ayrılmak zorundayız.
يجب أن نرحل
Ayrılmak istemedim.
لم أكن أريد أن أرحل
Ayrılmak istemedim.
لم اريد ان اغادر
Ayrılmak istemiyorum.
لا اريد ان ننفصل
Ayrılmak istemiyorum.
لا اريد ان اذهب
Ayrılmak istiyordu.
حاولت تكسيرها
Ayrılmak mı?
إنفصلتهم هاااااااااه