Beispiele
Sınırlar koymak.
وضع الحدود
Koymak üzereyim.
أنا أعمل على ذلك.
Adını Gene koymak istiyormuş.
كان يريد تسميتك جين
- Adını ne koymak istersin?
هو ما زالَ يدخن '.
Silâhınıza el koymak zorundayım.
في الظروف الحالية، سأستجوبك بشأن سلاحك
Tanı koymak neredeyse imkansızdır.
يكـاد يكـون مستحيـلاً أن يتـم تشخيصـه
Portföyüme koymak için sabırsızlanıyorum.
هل هذه .. حديقة حيوان؟ انا لا استطيع الإستمرار في هذا مع خالص امنياتي
İşimiz onun teşhisini koymak.
مهمتنا هي تشخيصه
Kaplumbağalarımı suya koymak istiyorum.
أريد وضع سلاحفي في الماء.
- Tutuklanmaya karşı koymak ne?
كلا؟ ماذا عن مقاومة الأعتقال يا (كيرنز)؟