Beispiele
- Tarafsızlık güçsüzlüktür!
الـحزب هو حزب للـمـخـصيين - ماذا؟ -
Paramızın güçsüzlüğü...
مع ضعف عملتنا
Merhamet güçsüzlüktür, Todd.
(الرحمة للضعفاء يا (تود
Güçsüzlük, titreme, güçlerin kaybı.
الضعف ، الاهتزاز، نقص في القدرات
Güçsüzlük, titreme, güçlerin kaybı.
ضعف , ارتعاشات , فقدان قدرته
Bu kalbin güçsüzlüğü değil.
غير مصرح بها لضعفاء القلب
Bu aslında güçsüzlüktür.
في الحقيقة ان هذا نوعا من الضعف
Yani ağız çevrende güçsüzlük var.
مما يعني أن هناك ضعف حول الفم
Solunumu düzeliyor ve güçsüzlük ekstremitelerinde.
تنفّسها يتحسّن، والضعفُ يمكن في أطرافها
Kas güçsüzlüğü tam felcin habercisi.
وضعفُ عضلاتها نذيرٌ بالشلل المطلق