Beispiele
Kırmızı gözlerle kıkırdamak yok.
لن أوافق على عرضكم بأعينٌ حمراء و ضحك
Çoğu kişi kıkırdamaktan kendini alamadı.
الكثير منهم كان يضحك
Pembe panjur istiyorum. Yastık kavgası istiyorum. Gıdıklamak ve kıkırdamak istiyorum.
أريد قتال " الكاتشب " والدغدغة والضحك
Şu arkadaşımdan bahsederken... ...başka... ...kıkırdamak isteyen var mı... ...Azmanyus... ...Sikus?
...هل من أحد غيره يرغب في الضحك عندما أذكر أسم صديقي
Evet, ahbap, neye gülüyorsun sen? Kıkırdamaktan yemeğini yiyemedin, ha?
حسنا يا رفيق، الضحك وتناول الطعام سيئ أليس كذلك؟
İkimizde, biz konuşur konuşmaz dedikodu yapıp kıkırdamak için Stacy'ye gittiğini biliyoruz.
كلانا يعرف أنك هرعت إلى ستايسي) بعد حديثنا) كي تدردش معها
- Bal gibi öyleyim! - Kilisede bir derse girmiştin... ...ve kıkırdamaktan dışarı atmışlardı.
! أنا كذلك- حضرتي درس الإسعافات الأولية في قاعة الكنيسة