Beispiele
Biraz hububat al.
لديك بعض الحبوب
Hububat alkolümüz yok.
ليس لدينا كحول حبوب
Kilisenin hububatını York'a taşıyoruz.
. "ينقلون حبوب الكنيسة إلى "يورك . إنها سياسة من "لندن" على ما أسمع
Ya hububatlar York'a ulaşmazsa?
ماذا إذا لم تصل الحبوب إلى "يورك" ؟
-Bu hububatı karaya çıkarın.
-أينر - ضع ذلك الجوال علي الشاطئ
Ne alırsınız? Hububat alkolü lütfen.
ماذا أقدم لك؟ - كحول حبوب، رجاءً -
Kilisenin hububat ambarı ise dolu.
. وحضيرة الكنيسة مليئة بالحبوب
Bu hububat York'a gitmek üzere.
. "هذه الحبوب مِلك لـ"يورك
Teşekkürler! Kendine bir kova hububat al!
شكراْ لك , إذهب إلى الجحيم
Yem ve hububat ambarında, caddenin tam karşısında.
,مخزن الحبوب و الاعلاف يميناً عبر الشارع