Beispiele
Açılmak üzere.
سيفتح الباب انتظري
Üzgünüm, ama açılmak zorundasın.
أنا آسفة ولكنك ستفتح
Açılmak istememeni anlayabiliyorum.
أفهم الأمر تماماً اذا كنت لا تريدين التحدث فيه فلابأس
Size açılmak beni rahatlattı.
(الودي جوغد)
Hava kilidi açılmak üzere.
تم تنشيط عملية تفريغ غرفة الضغط
Perde açılmak üzere.
سيرفع الستار
Perde açılmak üzere.
سيبدأ العرض قريبا
Tıpkı denize açılmak gibi.
انه مثل الابحار
Sanırım aslında açılmaktan korkuyorsun.
أنا أتوقع عن خوفك الحقيقي من أن تصارحها
Açılmak üzere adamım. Hissediyorum.
إنها على وشك التحطم، إنني أشعر بذلك