Examples
Konuşmayacaksa, zor kullanmak zorundayız.
إن لم يتحدث، فيتعين أن نجد حلاً اَخر
Konuşmayacaksa, zor kullanmak zorundayız.
إن أردته أن يتكلم فعليك أن تضغط عليه بشكل أكبر
Zor kullanmak nerede? Korkutmak?
أين التهديد بإستعمال القوة؟ الإخافة؟
Kapıyı aç. Zor kullanmak istemiyoruz.
افتح، لا نريد استخدامك القوة
Senin taktikten anladığın zor kullanmak.
فكرتك عن البراعة هى ان تستخدم أساليب ملتوية
Zor kullanmak, utandırmak, tehlikeye atmak.
ايها المحققّ مولكون؟
Söylendiği gibi yapmazsa, zor kullanmak-
أنا رجل يمكنكم الوثوق به
Başkan zor kullanmak konusunda... Billy?
..وسيادة الرئيس مصمم على ألا يستخدم
Mary, uyarıyorum, zor kullanmak zorunda kalacağım, ciddiyim.
ماري، أُحذّرُك، !ٍسأضطر لضربك
Mary, uyarıyorum, zor kullanmak zorunda kalacağım, ciddiyim.
مارى, انا احذرك يجب ان اصبح طبيعى, انا اعنى هذا