ضَبَطَ {[ُ ضَبْطًا]}
Exemples
Evan'ı zapt etmek için birkaç saatimiz var.
أمامنا بضع ساعات فقط لجعل حالة إيفان مستقره
Ruhları zapt etmekten 2 kez tutuklanmışsın.
أوقف مرتين بتهمة الشعوذة
Diğerlerini zapt etmek için çocuğu kullanıyor.
إنه يستغلها لإعاقة الآخرين
Diğerlerine hakim olmak. Onları zapt etmek.
السيطرة على الآخرين وإخضاعهم
Onu zapt etmek için plastikle sardınız!
لقد لففتموها بالبلاستك حتى تحاولوا قمعها
- Beni zapt etmen gerekecek. - Zapt etmek mi?
إذا أمسكت بي- إذا أمسكتُ بكِ؟-
Numune faal. Zapt etmek üzere birimler gönderiliyor.
،العينة نشطة .إرسال وحدات للسيطرة
Adam zapt etmek kanunlara aykiridir. Suç duyurusunda bulun istersen.
الخنق هو شيء غير قانوني - فلتقدم شكوى -
Neyse, gazı zapt etmek için bir fikrim var.
على اي حال, أنا أظن بأنني وضعت شيئا ما هنا لأمسك بالغاز
Adam zapt etmek kanunlara aykırıdır. Suç duyurusunda bulun istersen.
الخنق هو شيء غير قانوني - فلتقدم شكوى -