ظَنَّ {[ُ ظَنًا]}
Exemples
- Zannederim yazarım. - Zannetmek mi?
أنا كاتب ، أعتقد ذلك - تعتقد ذلك؟ ألا تعرف؟ -
Zannetmek yok, özellikle bugün.
.لا تعتمدي كثيرا على الإفتراضات، خاصةً اليوم
Zannetmek hakkında ne derler bilirsin.
حَسناً، تَعْرفُين ما يَقُال عن الإفتِراض
Şey, Evelyn, zannetmek için ne derler bilirsin,
أتعرف ماهي "حيلة بونزي"؟ "نسبة إلى (تشارلي بونزي) ، مبتكر هذا الاحتيال" أجل، هل انت مستثمر بنكي؟
Kötü adamın ben olduğumu düşündüğünü biliyorum, evlat... ...ve liderliğini çökertmeye çalıştığımı zannetmekte yerden göğe haklısın.
أعلم أنك تضن ...أنني الشيطان, إبني و لديك كل الحق لكي .تفترض أنني المسؤول عنها .أشعل النار في طاولتك
Her kim , Allah ' ın , dünya ve ahirette ona ( Resulüne ) asla yardım etmeyeceğini zannetmekte ise , ( Allah ona yardım ettiğine göre ) artık o kimse tavana bir ip atsın ; ( boğazına geçirsin ) ; sonra da ( ayağını yerden ) kessin ! Şimdi bu kimse baksın !
« من كان يظن أن لن ينصره الله » أي محمدا نبيه « في الدنيا والآخرة فليمدد بسبب » بحبل « إلى السماء » أي سقف بيته يشدّه فيه وفي عنقه « ثم ليقطع » أي ليختنق به بأن يقطع نفسه من الأرض كما في الصحاح « فلينظر هل يُذهبن كيده » في عدم نصرة النبي « ما يغيظ » منها المعنى فليختنق غيظا منها فلا بد منها .
Her kim , Allah ' ın , dünya ve ahirette ona ( Resulüne ) asla yardım etmeyeceğini zannetmekte ise , ( Allah ona yardım ettiğine göre ) artık o kimse tavana bir ip atsın ; ( boğazına geçirsin ) ; sonra da ( ayağını yerden ) kessin ! Şimdi bu kimse baksın !
من كان يعتقد أن الله تعالى لن يؤيد رسوله محمدًا بالنصر في الدنيا بإظهار دينه ، وفي الآخرة بإعلاء درجته ، وعذابِ مَن كذَّبه ، فلْيَمدُدْ حبلا إلى سقف بيته وليخنق به نفسه ، ثم ليقطع ذلك الحبل ، ثم لينظر : هل يُذْهِبنَّ ذلك ما يجد في نفسه من الغيظ ؟ فإن الله تعالى ناصرٌ نبيه محمدًا صلى الله عليه وسلم لا محالة .