Examples
Yüksek basınç altında kalmış karbon.
قطعة كربون تمّ تعريضها لضغط شديد
İşimize yarar. Bütün yüksek basınç tankları kullanılacak
سيساعدنا . سنستخدم كل هواء الضغط العالى الذى لدينا
Sizi yüksek basınç kabinine koyuyoruz ki...
...سنضعك بغرفة عالية الضغط كي
Unut bunu, Booth. Yüksek basınç odasındayız.
انس ذلك بووث نحن في غرفة ضغط عالي
Hava durumuna bakıyordum. Yüksek basınç geliyormuş.
،قناة أحوال الجوّ ثمّة منظومة ضغط عالٍ مقبلة
Yılın bu zamanında, orada yüksek basınç rüzgarları oluşuyor.
هناك رياح عاتية في هذا الوقت من السنة
Pek çok toksin, yüksek basınç altında hareket kabiliyetini yitirir.
معظم المواد السامة تكون خامدة مع الضغط العالي
Karboksillenmiş hemoglobin seviyesi %15'in üstündeyse, yüksek basınç kabinine sokun.
إن كانت معدلات الهيموجلوبين الكربونية أعلى من 15 بالمئة، ضعوه بغرفة باريومية
Birde Loszek yüksek basınç uzmanıdır. Onu kimlik bölümüne verebiliriz.
.أقترح أن ننقـله لقسم جوازات السفر
Bakırdaki bir madde hatası. Birde Loszek yüksek basınç uzmanıdır.
يوجد عيب مادي في النحاس , بالاضافه الى انه متخصص فى التخطيط