حَدَّ {[ِ حِدَادًا]}
Beispiele
Yas tutmak.
لكي يعيشوا
Yas tutmak mı?
ـ أحتاج لأن أحزن ؟ ـ نعم
Kendini yas tutmaktan alıkoyuyorsun.
, أنت تمنع نفسك مِن النحيب عليهم
Yas tutmak mı?
- حدائق عطوفة؟ - يا!
Yas tutmak mı?
كـنوعٍ مـن الـرحـمه؟ -
Yas tutmak mı?
.أنت بحاجة لأن تحزن
Yas tutmak demek istedin sanırım*
إذا كنت تتهجين صباح على إنها (ح-ز-ن)
Yas tutmak gibi mi? Evet.
كما في الأسى؟ - نعم -
Yas tutmak için vaktim yoktu.
جاك " رحل ولم يكن لدي وقت " لأحزن عليه
Sen yas tutmak zorunda değilsin.
ليس من الضروري أن تَصُومُ