Kuzeye yabanıllarla savaşmaya geldiğimizi sanırdım.

Yükseklerdeki gök gürültüsü kadar yabanıl ve umursamazdım.

İki boru yabanıllardır. Onlarla yalnız dövüşmüyorsun.

Ben Yabanıl Sergisi'yim ama bana Pam diyebilirsin.

Kızıl su, yabanıl ıstırap,... kötü tohum,... ve zararlı ot.

Aslında oranın yakınında yabanıl atların otlandığı bir arazi vardı.

Ama yabanıl dış gezegenler bu kadar aydınlanmamışlardı... ...ve Birlik'in kontrolünü kabul etmediler.

Kokuyu mazur görün. Ren'in doğusundan gelen yabanıllar kendi boklarını pek seviyorlar.

Hallediyorum. ...içimde derinlerde yanan ve... ...yabanıl bir zalimlikle patlayan... ...ilk ve tek berraklık patlamasına inanırım.

Hallediyorum. ...İçimde derinlerde yanan ve... ...yabanıl bir zalimlikle patlayan... ...ilk ve tek berraklık patlamasına inanırım.