وُجِدَ {[َ وُجُودًا]}
Examples
Varolmak için.
في البقاء
Kendi kafamda varolmak.
الموجودة في رأسي الخاصة.
Ne istiyorsun? Varolmak.
ماذا تريد ؟
Ve onun düşlerinde varolmak istiyor.
وهي ترغب بأن تعيش حياه حقيقية في هذا الوقت
Varolmak istiyorsan, Güzel olmalısın. İnce olmalısın.
لأثبات وجودك عليكى أن تكونى جميلة عليكى أن تكونى نحيلة
Bu yaratıkların, varolmak için yokluğumuza ihtiyaçları var, yardımımıza değil.
هذه المخلوقات تحتاج لغيابنا كي تبقى على قيد الحياة، لا لعوننا.
Kitabın konusu şu: Dünyada varolmak. Farklı şeyler yapmak.
إنه يتحدث عن عن العيش بهذا العالم ...و فعل أشياء مختلفة
Bence istediği şey çok açıktı. Gezegenimizde varolmak istiyordu.
.من الواضح لي أنّها تريد ما لا تملك .تريد الوجود في مستوانا
Varolmak için, ya bir fahişe ya da tam bir sürtük olmak zorudasın.
ليكون للفتاة وجود يجب أن تكون سافلة أو ساقطة تماما
Varolmak, dünyanın varoluşunu sağlamak, herşeyi tek seferde, herşeyi bir bütün gibi...
أن تتواجد هي يعني أن يتواجد العالم كل الأشياء بلحظه , كل الأشياء موحده