Examples
Acımasız tezat!
! يا لهذا الحظ القاسي
Bu bir tezat.
هذا إرداف خلفي
Evet. Tezat yapmışlar.
.أجل ، يعكسون المعاني
Oldukça tezat bir durum.
...الآن هذا مثير للعجب حقاً
Bak kim buradaymış, tezat çocuk.
أنظروا من هنا، إنه (إرداف خلفي) بنفسه
Bilemiyorum, bu biraz tezat görünüyor.
لا أعرف الأمر يبدو معقدا قليلا
- Tezatlarla dolu bir gün olacak.
لذلك يُبشر بأنهُ سيكون يوماً مُتبايناً !إلهي الذي في السماء
Şangay'da yaşamak istiyorsan tezatlarına ayak uydurmak zorundasın.
لتنقذ "شنغهاي"، فعليك أن تفهم .تناقضاتها بالكامل
Ah, ikimizin ve yalnızın bir tezat olduğunu.
أنه إرداف خلفي لإستعمالك الضدين وحدنا و معا) في نفس الجملة)
İzlendiğiniz durumlarda, size gereken şey tezat oluşturmaktır...
عندما تكون مُراقب , كل ما تحتاج إليه ... هو شخص