Examples
Onu teşvik etmek durumundayım.
من حقي الضغط عليه
Tatlım, beni teşvik etmek istedi.
حبيبتي، إنه يشّجعني فحسب
- Cinayet teşvik etmek suç ama.
ولكن التآمر لإرتكاب جريمة .قتل يعد كذلك
"Teşvik etmek" demeyi... ...tercih ederim.
...أفضل استعمال كلمة "تحفيز"
Planlı şekilde fahişeliğe teşvik etmek.
انا هنا
Bir çocuğu ebeveyninden kaçmaya teşvik etmek?
على تشجيع ولد على الهروب من والده،
Bağışçılarımızı teşvik etmek için bir gece düzenleyeceğiz.
لتحويل أم أس أيه إلى مؤسسة فنية جديدة
İki günlük süre seni teşvik etmek içindi.
أعطيتك يومين كحافز لك
Çalışanları sömürmek yerine onları işe teşvik etmek.
وتشركهم بدلاً من أن توظفهم
Kısacası yapmamız gereken şey... ...orduyu nehri geçmeye teşvik etmek.
لذلك، ببساطة، كُلّ ما يَجِبُ عمَله. . . هو أن أشجّعُ الجيشَ لعُبُور النهرِ.