Beispiele
Dilenmek, saldırıya teşebbüs etmek...
إستجداء تهجم بالطرق
Cinayete teşebbüs etmekten seni tutuklatabilirim.
يمكنني أن أجعلك تُعتقلين بتهمة محاولة القتل
İntihara teşebbüs etmek, bunun aksini söylüyor ama.
إدعاء الإنتحار طلب للمساعده
Suça teşebbüs etmek, suçlu olmaktan iyi midir ?
هل سرقة المجرم افضل من الجريمة ؟
Homer Simpson, cinayete teşebbüs etmekten tutuklusun.
هومر سيمبسون، أنت موقوف بتهمة محاولة اغتيال
Suça teşebbüs etmek, suçlu olmaktan iyi midir?
هل سرقة المجرم افضل من الجريمة ؟
Bu adam darbeye teşebbüs etmekten yargılanıyor.
هذا الرجل يتم محاكمته بتهمة الإنقلاب
Peki ya bunları bulundurdun diye, seni teşebbüs etmekten tutuklarsam?
لكن إذا قلت لك بأنني أبُعدك عن المحاولة، بواسطة امتلاك هذه الاشياء فحسب
Peki ya bunları bulundurdun diye, seni teşebbüs etmekten tutuklarsam?
ماذا لو قلتُ بأنّ بوسعي سجنكَ بتهمة الشروع، لمجرّد حيازتكَ هذه الأغراض؟
Fakat cinayete teşebbüs etmek, tamamıyla farklı bir konu.
ولكن محاولة القتل هي مسألة مختلفة