قَنَعَ {[َ قَنَاعَة]}
Examples
Tatmin olmak arzulamayı yok eder.
لقد سمعته يقول أن الرضا هي نهاية الرغبة
Ama bazılarımız tatmin olmak bilmez.
"لكنّ بعضنا لا يكتفي أبدًا"
Ağlayarak tatmin olmakta utanılacak bir şey yok.
إبتداءً مِنْ هذه اللحظةِ، هو لَمْ يَعُدْ مريضَكَ.
Tatmin olmak istiyorum Troy. Yavaşça öpüşmek istiyorum
أود أن تقترب او ان اقبل ببطئ
Hep tatmin olmak için neler yapılabileceğini araştırırız.
،أريدك أن تعرف بأنّني أقدّر نواياك
Tatmin olmak için daha kişiyi öldürmen gerekiyor?
كم منهم ستقتل قبل أن تشبع ؟
Biraz içeriz, belki de tatmin olmak için polis arayan... ...kötü kızlar buluruz.
نحصل على مشروب وربما بعض الفتيات السيئات اللواتي يردن لحف مشفة الشرطي
Yaralarının iyileşmesini bekliyor. Ya da tatmin olmak için para sayıyor diyelim.
لقد تم تأخيري عن الموعد بأمور مُلحة اعتذاراتي، كيف هي أحوال (سيزار)؟
Maksat bu partiyi verenin egolarını tatmin etmiş olmak.
الامر يتعلق بتغذية غرور من ينظمها
Hissedarlar temsilcilerinin katıldığı toplantı sonrasında yapılan açıklamalar... ...tatmin edici olmaktan uzaktı.
لم يظهر علناً منذ مؤتمره الصحفي الغريب والمثير للجدل