Examples
Tanık olmak istemiyorsa tanık olmak zorunda değildir.
...حفيدي لم يفعل شيئاً ، إذا لم يكن يـُريد أن يكون شاهد ! فليس عليه أن يكون كذلك
Onun tanığı olmak istemedin.
أنك لا تريد أن تكون .غبياً من أجله
Bir mucizeye tanık olmak gibi..
إنها مثل الشواهد على معجزة
Tanık olmaktan öteye gittiniz mi?
هل فعلت أكثر من الملاحظة؟
İnsanların trajedilerine tanık olmaktan bıktım.
.سئمت من كوني شاهداً على المآسي الإنسانية
Kocasının hayatına tanık olmak istediğini söylemişti.
قالت أنها تريد أن تكون شاهدة على حياة زوجها ,
Burada kalıp olanlara tanık olmak istemezsin.
أنتي حقاً لا تريدين البقاء هنا ومشاهدة ذلك
Kendinizi toplayın. Bir cinayete tanık olmak üzeresiniz.
تأهبوا، اعتقد انكم ستكونون شهود على جريمة قتل
Güven bana, olacaklara tanık olmak istemezsin.
.صدّقني , لن ترغب بمشاهدة هذا
İnsan trajedilerine tanık olmaktan bıkıp usanmıştım.
.سئمت من كوني شاهداً على المآسي الإنسانية