نَهَبَ {[َ نَهْباً]}
Beispiele
Ne! "Talan etmek" mi?
ماذا؟ ماذا تقصِد بقولك "دُنِس"؟
- Her şeyi talan etmek istiyorlar. - Ben gidiyorum.
- انهم يريدون التخلص من كل شيء - اسمع .. يجب ان نرحل الان
Bu talan etmek için yapılan bir sefer değil.
عن اي احد خلف الخطوط - انه ليس تفتيشا بسيطا -
Benim evdeki bilgisayarı kullan. Evim, sıcak ve konforludur, dolabı talan etmekte de özgürsün. Haydi.
استخدم الحاسوب الذي بمنزلي.. إنه منزل دافئ ومريح.. وخذ ما تريد من الثلاجة
Birinin çantasını talan etmek için bir Tavşan Kanunu ihlali değil mi?
أليس العبث في محفظة أحد يُعد من إنتهاك حقوق الأرنبة؟
Onların günahlarımızın cezası olarak, ekinlerimizi talan etmek üzere... ...Tanrı'nın elinden çıktıklarına inanırlarmış.
هم امنوا انهم كانوا يد الرب تفتك بالمحاصيل لمعاقبتنا على خطايانا
Amacım bu gemilerden birine el koyup bir tayfa toplamak ve önüme geleni talan ve yağma etmek.
أرمي الطاقم، اداهم، أسلب، أنهب وأسطو بالاحرى أسرق و أذهب