Examples
Bu şerefi sana vermek istedim.
اعتقد بأنّ أجعلكِ تفعلي . شرفك
- Seni öldürmenin şerefini ona vermek mi?
ومنحه شرف من قتل لكم ؟
Ona en yüksek nişanı vermek bir şeref:
:ويشرفني أن أقلده أبرز وسام .ميدالية الشجاعة
Ona en yüksek nişanı vermek bir şeref:
:ويشرفني أن أقلده أبرز وسام
Bu Kongrenin ulusal kahramanlık onurunu Kyle Steele'e vermekten şeref duyuyorum.
...إذا بكل فخر ...أنا أعطي هذه ميدالية الشرف... لكايل كريستوفر ستيل...
Sana ülkemizin en yüksek ödüllerinden biri olan gümüş madalyayı vermekten şeref duyuyorum.
إنه من دواعي الشرف أن أقدم لك النجم الفضي بنفسي إحدى أعظم أنواط شعبنا للشجاعة
Çünkü ben aptalca şeyler yaparım, Bonnie. Arkadaşımı oracıkta... ...öldürebilecekken şerefiyle ölmesine izin vermek gibi şeyler yaparım.
(لأنّي أقوم بأفعال حمقاء يا (بوني مثل ترك صديق يموت بكرامة بدل قتله