هَضَمَ {[َ هَضْماً]}
Examples
Sindirmek için.
إستيعاب هذا؟ إستيعابه، نعم - نعم -
Tabi sindirmek istiyorsanız.
إذا كان بمقدوركم تحمل هذا
Yemeği sindirmek için!
!!فقط لنهضم العشاء
Oliver Barrett lll'ü sindirmek imkansızdır.
إنه من المستحيل الوصول إلى أوليفير باريت الثالث
Mahvet onu, seni sindirmekten vazgeçiyorum.
# تبا لذلك تركتك تواجه بجسارة #
Tek yaptığı bizi korkutup sindirmek.
. إنه يستخدم أسلوب الإرهاب ليُمتعنا
Bazı şeyleri sindirmek zorundasın Charlie.
."بعض الأشياء يجب أن تبتلعها يا "تشارلي
İhanetini sindirmek daha kolay olurdu.
بصراحة، كان من الاسهل علي لو كنت قد خنتني
Sindirmek için zamana ihtiyacın var.
أنتِ بحاجة فحسب لوقت لازاحة الضغط
Onu sindirmek için her şeyi yapabileceğini düşünüyorum.
أنت لن تتوقف عند أي شئ لتصل إليه