Examples
Altın sırlı, elmas kakmalı.
جوهرة مطلية بمينا الذهب
Sırlı olan bir ben değilim.
.لَستُ الوحيد الذي لديه أسرارِ
"Ufak bir şeyi" bile derken, o sırlı hali neydi?
ما كل هذا الهراء الخفى حول عدم تغيير أي شيء؟
"Ufak bir şeyi" bile derken, o sırlı hali neydi?
ما كل هذا الهراء الخفي حول عدم تغيير أي شيء؟
Keşke ben de modern bir mermiyle vurulsaydım. Hijyenik sırlı.
سأحب أن أردى بطلقات حديثة من حيث الصحة
Ve Yunan mitolojisi ve sırlı toplumlarla ilgili araştırma yaparlar hepsi onlara katılmadan bunları yaparlar.
و يحلّلون الأساطير اليونانيّة ويصنعون جماعات سّرّيّة وكل الاخرون الّذين لم يكن لهم صديقات ابدا يمكنهم الانضمام
"Ufak bir şeyi" bile derken, o sırlı hali neydi? Neden bahsettiğini çok iyi biliyorum.
ماذا كان يقصد بأن لا نغير شيء واحد