O sabun taşı değil. Çakıl bile değil.

Belki yeni tezgah olabilir. Sabun taşını seviyorum.

Bir taraf toprak bir taraf sabun taşı. Ne diyorsun

Albayın bana öğrettiği ilk şey... ...her zaman bir kalıp sabun taşı.

Ben çocukken oldukça kaba saba bir kasabaya taşındık.

Hakkında bulabildikleri tek şey giysileri, bir kalıp sabun ve eski... ...bir taş çekiciydi.

Tek buldukları şey, bir parça çamurlu hapishane kıyafeti... ...bir kalıp sabun... ...ve eski bir taş çekici... ...bayağı yıpranmış bir halde.

Tek buldukları şey, bir parça çamurlu hapishane kıyafeti... ...bir kalıp sabun... ...ve eski bir taş çekici... ...bayağı yıpranmış bir halde.

Tek buldukları şey, bir parça çamurlu hapishane kıyafeti... ...bir kalıp sabun... ...ve eski bir taş çekici... ...bayağı yıpranmış bir halde.

Tek buldukları şey, bir parça çamurlu hapishane kıyafeti... ...bir kalıp sabun... ...ve eski bir taş çekici... ...bayağı yıpranmış bir halde.