جَلَبَ {[ُجَلْباً نُقُو}
Examples
Ali para getirmek.
. جلب علي المال
Ordell para getirmekten çok korkuyor.
أورديل يحس بالخطر ..ويخشى أحضار ماله
Ordell para getirmekten çok korkuyor.
أورديل) يحس بالخطر) ..ويخشى إحضار ماله
Sana para getirmek için geldim.
أحضرت المال.
Sana para getirmek için geldim.
لقد آتيت وجلبت المال
Sağlam iş. Tonlarca para getirmekten daha değerli ne var?
انه عمل ماهو الأكثر قيمة من جلب الكثير من المال؟
Buchwald kredi şirketi, beni buraya getirmek için para ödedi.
.شركة "بوتشوالد" للرهن العقاري .دفعوا المال لنقليّ
Muhteşemler. Onları daha iyi hale getirmenin tek yolu onları para fışkırtan hale getirmektir.
الطريقة الوحيدة ان كنت تريد تعديلهم هي ان تجعلهم يبخون المال
Geçtiğimiz beş yılda taksicilik yapmasının nedeni... ...karısı ile oğlunu buraya getirmek için para biriktirmekmiş.
،كان يقود سيّارته للسنوات الخمس الماضية .يدّخره لجلب زوجته وابنه إلى هنا
Geçtiğimiz beş yılda taksicilik yapmasının nedeni... ...karısı ile oğlunu buraya getirmek için para biriktirmekmiş. Sanırım eli paraya sıkıştı.
،كان يقود سيّارته للسنوات الخمس الماضية .يدّخره لجلب زوجته وابنه إلى هنا