Examples
Müdavim gibi.
مثل قديس -
Mezarlıkların müdavimiydi.
مرتاداً للمقابر
- Müdavim gibi. - Ne dedin?
مثل قديس - قل مرة أخرى؟ -
Sanatın müdavimi olduğum kadar.
ايضا عميلة فنون
Bu çocuk buranın müdavimi.
هذه عادته
- Müdavimiyse, tanıyan birini bulabiliriz.
،لو كان زبوناً .ربّما بإمكان شخصٍ ما التعرّف عليه
James Joyce müdavimisin anlaşılan.
.إنك "جايمس جويس" المُعتاد #أديب و شاعر أيرلندي#
Müdavimi olmaya başlıyorsun.
- ستعتادين على هذا.
Tifanny kumarhanenin müdavimi.
.تيفاني) منتظمة في الكازينو)
Buranın müdavimi olacağıma eminim.
.سآكل هنا من جديدٍ حتماً