Beispiele
Koyulukları beni öldürüyor.
ستارك) يقتلني)
Orta koyulukta bir fondöten.
انها بودرة غامقة اللون لبشرتكِ
Şu anda sorun fazla koyuluk.
المشكلة الآن هي الإضاءة المفرطة
Lekenin koyuluğu süt kullanmadığını gösteriyor.
سماكة البقع تظهر من أنك لم تأخذ الحليب
Görüntünün koyuluğuna bakarsak büyük ihtimalle Nil taşı.
"بِناءً على كثافة الصٌورة,فالمُرجح أنه"حجر النيل
Ha sen güneşte bırakılmış ilik koyuluğunda bir şeyler istiyorsun sanırım?
لقد طلبت قهوة سادة مُبخرة ليس هذا ماطلبته
Biçim, renk ve koyuluğa dair tuttuğum kayıtlar da arkadaki tablolarda var.
هناك بعض المخططات في الخلفية ، حيث أبقيت على تتبع للشكل ، اللون والقوام