Examples
Her şey koşulludur.
كل شئ مشروط
- Beş koşullu bir plan...
, إنها خمس أوامر كلامية .... لتدمير العدو...
Tanıyalım. Tam diplomatik değil, koşullu.
ليس إعترافا دبلوماسيا كاملا ولكن مؤقّت
Artık bunların hepsi "ön koşulludur":
"...هو يقول "إنها ليست مسألة ملكية خاصة فقط
Koşullu tepki yerine... ...dolanmayı seçebilir.
فبوسعه اتّخاذ المنعطف .عوضًا عن الاستجابة المشروطة
Belki de koşullu bir tepkiydi.
ربما كانت استجابة شرطية
Etrafımızda hayatını koşullu yaşayan birçok insan var.
لاحظنا أن هناك الكثير من الناس يعيشون حياتهم بطريقة شرطية جدا
Belki babanın hisleri koşullu olabilir, fakat herkesin...
ربما كانت مشاعر أبيك مشروطة ...ليس الجميع
Artık bunların hepsi "ön koşulludur": "Verilmiştir."
"...هو يقول "إنها ليست مسألة ملكية خاصة فقط
Koşullu bilgilerle beraber. Bende buna dahil oldum.
،جنبا إلى جنب مع معلومات شرطيّة غامضة حول الغرض من المدرسة نفسها