Beispiele
- Onu işten çıkarmak zorundayım.
ففي الليلة الماضية أشعل النار بطاهية الفطائر
İşten çıkarmak zorunda kaldım.
. ولم يكن امامى أختيار أخر
Seni işten çıkarmak zorundayım.
يجب علي أن أتركك ترحلي
- Yolunu arıyorlar işten çıkarmak için.
انت تبحث في مكان سيركل مؤخراتنا جميعا
Trevor'u işten çıkarmak zorunda kaldık.
علينا أن نطرد تريفور
İnsanları işten çıkarmak zorunda kaldım.
.حدثيني عن هذا .لقد أضطررت لصرف بعض الأشخاص
Seni eliçabuk, bizim işte işten çıkarmak... ...işten değil hayattan çıkarmaktır.
كنت jedrool، في أعمالنا، كنت لا تكمن أجبرتها على الفرار، وضع لك بها.
Bence Driscoll seni işe çıkarmakla hata yaptı.
من رأيي أن (دريسكول) قد ارتكبت خطأً أن سمحت لك بالمجيء
Gregory House’u işten çıkarmak isteyenler ellerini kaldırsın.
(كل الموافقين على طرد (جريجوري هاوس يرفعون أيديهم
İyi çıkarmak isteriz, değil mi?
علينا أن نقوم بعملٍ جيّد، صحيح؟