Beispiele
İstihbaratçıyım, evet.
.أنا ضابط مخابرات .نعم
Bizim istihbaratçılar araştırıyor.
وكالات الأنباء إلتقطتْه، وهم يَرْكضونَ مَعه
Yüksek rütbeli bir istihbaratçı.
...كبير ضبّاط الاتصال لـ
Adam doğuştan karşı istihbaratçı.
هذا الرجل ولد لمكافحة التجسس
Estonyalı istihbaratçı Irina Kapp.
.(عميلة إستونيّة تُدعى (إيرينا كاب
İstihbaratçıların mı öyle diyor?
أهذا ما تقوله أستخبارتكِ لكِ؟
Ya da istihbaratçı?
أو إستخبارات؟
Hayır, istihbaratçılarımız kayağa gittiğini söylüyorlar.
استخباراتنا تقول انه ذهب للتزلج؟ - ذهب للتزلج في هذا الوقت -
Hassan'ın istihbaratçılarından temin etmek biraz vakit aldı.
لقد إستغرقت وقتاً للحصول (عليها من مخابرات (حسان
Hassan'ın istihbaratçılarından bilgi almak, biraz zamanımı aldı.
لقد استغرقت حيناً للحصول عليها من جماعة (حسن) الاستخباراتية