Beispiele
Saldırmak ha?!
مُهَاجَم؟ !
Saldırmak zorundayız.
نحتاج أن نهاجم
Saldırmak üzere!
انه يهاجم بشده
Saldırmak mı?
لا أعتقد بأنك تعرفين كيف تتعاملين مع هذا
Klein'a saldırmak hiyerarşiye saldırmak demek, bu da sisteme saldırmak demektir.
الحديث عن كلان يعني الحديث عنا وهذا يعتبر اهانة للنظام
Yabancılar saldırmak için bekliyorlar.
الأجانب ينتظرون للمهاجمة
Biz Konaha’ya saldırmak istemedik
لم نرد مهاجمة قرية كونوها
Dalgalar halinde saldırmak zorundalar.
سيكون عليهم الهجوم على شكل موجات
O salyangoz saldırmak üzereydi.
مارلين هذه الحلزونه اوشكت ان تهجم على
Ne zaman saldırmak istiyorlar?
متى ينوون الهجوم