Beispiele
Hakkından gelmek için çalmalıydım.
اضطررت أن أسرق هذه لنصبح متساويين
Onun hakkından gelmek kolay değildir.
لن تغلبه بسهولة
Ne hakkında? Buraya gelmek hakkında.
بخصوص ماذا ؟ حَسناً، أنا لا أَعْرفُ، فقط يَخْرجُ هنا.
Ayağa kalkıp hakkından gelmek için toparlanıyordum .
أنا كنت أصلح نفسي لأقوم وأضربك
Motivasyon mu? Kaptanın hakkından gelmek için.
وما الحافز ؟؟- للتساوي مع الكابتن -
Hakkından gelmek üzereyim. Şansı yaver gitti.
(إنه على وشك الهزيمة ، (إيدي لقد حالفه الحظ فقط
Onun hakkından gelmek için bir kanıt istiyorum.
.أحتاجُ فقط إلى دليل لإزاحته جانباً
Şu gazetecinin hakkından gelmek için iki dakikaya ihtiyacım var.
أحتاج فقط لدقيقتين لمشاحنة صحفي
Avusturya, Sırpların hakkından gelmek için Balkanların aşağısına asker yığmıştı.
.بل تسحب تلك الاحتياطيات للبلقان ، للتعامل مع صربيا
Ben de onların hakkından gelmek istemez miyim sanıyorsun?
أتظنين أنني أريد البقاء هناك