Beispiele
Hizip gruplarına silah satıyorsunuz.
.تبيع الأسلحة للمعارضة
Koca, çılgın bir hizip gibiler.
اعني انها كاأحد الشروط الاساسيه
Her hizip kendi adayı için savaş verecektir.
الكل يقاتل من اجل مرشحه
Onlardan ki , dinlerini parçalayıp hizipler / fırkalar haline geldiler . Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür .
« من الذين » بدل بإعادة الجار « فرقوا دينهم » باختلافهم فيما يعبدونه « وكانوا شيعاً » فرقاً في ذلك « كل حزبٍ » منهم « بما لديهم » عندهم « فرحون » مسرورون ، وفي قراءة فارقوا : أي تركوا دينهم الذي أمروا به .
Onlardan ki , dinlerini parçalayıp hizipler / fırkalar haline geldiler . Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür .
ولا تكونوا من المشركين وأهل الأهواء والبدع الذين بدَّلوا دينهم ، وغيَّروه ، فأخذوا بعضه ، وتركوا بعضه ؛ تبعًا لأهوائهم ، فصاروا فرقًا وأحزابًا ، يتشيعون لرؤسائهم وأحزابهم وآرائهم ، يعين بعضهم بعضًا على الباطل ، كل حزب بما لديهم فرحون مسرورون ، يحكمون لأنفسهم بأنهم على الحق وغيرهم على الباطل .
Hükümet hiziplere bölündü ve ordumdaki asker sayısı azaltıldı.
الحكومة قد قطعت هجومي
Bu kadar hizibin hiçbir şeyde durdurmayacak olduğu militanlardan şüphelenirim. . .
أَشْكُّ بأن هذه الفئةِ الفدائيةِ ...سَيَتوقّفُ في لا شيءِ
Eski sadakatler test ediliyordu ve hizipler oluşmaya başlıyordu.
.الولاءات القديمة كانت تُختبر .وبدأت الأحزاب في التكوّن
Sinemaya gidişlerinin böyle bir hiziple sona erişine şaşmamak gerek.
لا عجب أن نزهتهم للسينما قد إنتهت بهذا الخلاف
Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere / kutsallaştırılmış hizip kitaplarına ayırdılar . Her hizip , yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir .
« فتقطعوا » أي الأتباع « أمرهم » دينهم « بينهم زبرا » حال من فاعل تقطعوا أي أحزابا متخالفين كاليهود والنصارى وغيرهم « كل حزب بما لديهم » أي عندهم من الدين « فرحون » مسرورون .