Beispiele
Hüznünü gidermek istiyorum.
انا اريد ان اعالج احزانها
Şüpheleri gidermek istedim.
.أنا فقط أريد تنقية الهواء
# Sadece yalnızlığımı gidermek isteseydim #
* سأفعل ذلك، إن كان سيؤدي لتفادي الوحدة *
- Kusurlarımızı gidermek mi?
! "رأب الصدع"
Sıkıntımızı gidermek için yapmıştık.
لقد كانت مجرّد مزحة غبيّة قمنا بها للترويح عن أنفسنا
Arızayı gidermek için çağrı almalıyım.
يجب أن أتلقي مكالمة في أي وقت من الان لأصلاحه.
Bunlar, sadece merakımı gidermek için.
هذا فقط لكى أُرضى فضولى
Sadece merakımı gidermek için soruyorum.
أخبريني لأشبع فضولي
Kokuyu gidermek için kibrit yakıyorum.
أشعلت الكبريت لإخفاء الرائحة
Zararı saptamak ve gidermekle görevlendirildik.
ولقد تم تعيينا لقياس الأضرار